Asgard’ın kalbinde, tanrılar arasında bir fısıltı dolaştı. Savaşlar bitmiyor, insanlar zayıflıyor, onur unutuluyordu.
İşte o zaman, tanrılar çekiçlerini ve bilgilerini bir araya getirdi — ve bir kutsal toprak yarattılar: Barbellheim.
Bu, ne tamamen ilahi ne de tamamen ölümlü bir yerdi. Çeliğin yankılandığı, terin dua gibi aktığı, ve yalnızca iradesi çelikten olanların girebildiği bir diyardı.
Orada, tanrıların ilhamıyla seçilen ölümlü zanaatkârlar, her biri bir efsaneye dönüşecek parçaları dövmeye başladı.
Thor’un kudreti, Odin’in bilgeliği ve Tyr’ın şerefi, her kumaşta, her çizgide, her dikişte yeniden hayat buldu.
Bu koleksiyon, bir giysi değil — bir savaş çağrısıdır.
Ve bu çağrı, yalnızca ruhu demir gibi olanlar için yankılanır.